“Medeni insan, kanımca, şu koşulları yerine getirenlere
denir:
1) İnsanlara birer birey olarak saygı duyar ve bu nedenle
her zaman hoşgörülü, nazik ve anlayışlı olurlar… Ufak tefek şeyler yüzünden
sorun yaratmaz, birlikteyken size bir lütufta bulunuyormuş gibi davranmaz,
ayrılırken de büyük bir skandal yaratmadan usulca giderler (...)
2) Sadece dilencilere ve kedilere değil, bütün insanlara
merhamet duyarlar. Çıplak gözle görülemeyen şeyleri kalpleriyle anlar ve bunun
acısını hissederler (...)
3) Başkalarının malına da saygı gösterirler. Onun için
borçlarına sadıktırlar.
4) Ahlaksız değillerdir: Yalan en çok korktukları şeydir.
Basit meselelerde bile yalan söylemekten kaçınırlar. Bilirler ki, birine yalan
söylemek ona hakaret etmektir ve insan yalan söylediği kişinin gözünde küçülür
her zaman. Medeni insanlar, asla hava atmazlar. Onlar evlerinde nasıllarsa
sokakta da öyledirler, genç insanları etkilemek için saçmasapan rollere
bürünmezler. (...)
5) İnsanların sempatisini kazanabilmek için, kendilerini
küçük göstermeye çalışmazlar. Başkalarının ilgisini çekmenin yolu duygu
sömürüsü yapmak değildir. Bu tür davranışlar basit kaba hareketlerdir, ucuz
oyunlardır. Medeni insanlar böyle davranmazlar. (...)
6) Boş insanlar değillerdir. Meşhurların peşinden koşup
sahte insanlar arasında zaman harcamazlar. Sarhoş bir konuşmacının elini sıkmak
şerefine nail olmak ya da bir davette önemli kişilerin ilgisine mazhar olmak
gibi şeyler onların ilgisini çekmez. (...) Gerçek yetenek her zaman gölgede
durur, kalabalıklara karışır, sahne ışıklarından kaçar. … Krylov’un dediği
gibi, boş teneke çok tangırdar. Medeni insanlar bunun farkında olanlardır. (...)
7) Yetenekleri varsa eğer, bunun değerini bilirler… Bununla
gurur duyarlar… Amaçsızca zaman geçirmek yerine, bu yeteneği kullanmak ve
[başkaları üzerinde] bir değişiklik yaratmak gerektiğini hisseder, bunun
sorumluluğunu duyarlar. (...)
8. Estetik duygularını geliştirmek için çaba gösterirler.
Medeni insanlar yalnızca temel içgüdülerine kulak vererek yaşamaz… Onlar sağlam
bir vücut gibi sağlam bir zihne de sahip olmak için uğraşırlar.
Bunun başka bir çok şey daha söylenebilir. Medeni insanlar
böyledir. Pickwick’i okumak ve Faust’u satır satır ezberlemek, gerçekten medeni
biri olmak ve etrafındakilerden geri kalmamak istiyorsan yeterli değildir.”
―
Anton Çehov, Nikolay Çehov’a yazdığı bir mektuptan (Mart 1886)
Cemiyet mensubu cebinde parası olan medeni insan nasıl olmalının tarifi gibi sanki.
ReplyDeleteThis comment has been removed by the author.
ReplyDeleteÖyle mi gerçekten? Yüzyılın sonunda yazılmış olduğunu unutmamak lazım tabii. Aydınlanma'nın parlak yılları hala. O değerlerin hakim olduğu belli. Ama yine de çok insani bir yerden bakıyor bence. Üstelik bir de Çehov'un bir serf'in torunu olduğunu unutmayalım. İşçi/köylü ailesi çocuğudur yani. Burnu büyük biri olduğunu sanmıyorum.
ReplyDelete