Wednesday, May 25, 2011

Anna Karenina

29 Mart 2010 

 


Her şey yolunda zannedersiniz. Her zaman her şey yolunda zannedersiniz. Birlikte sinemalara, parklara, pikniklere gidersiniz. Tren tarifelerini okur, sandviçler yer, birer çift yeni pabuç alırsınız. Uzun kahvaltılar yapar üzerine kahveler içersiniz. Çarşaflar değiştirilir, çamaşırlar yıkanır, saçlar taranır. Eksikler giderilir, yırtıklar yamanır, çatlaklar onarılır. Ya da siz öyle sanırsınız. 

Her gün aynı yoldan geçerek işe, okula, markete yürürsünüz. Saatler önce ileri, sonra geri, sonra yine ileri alınır. Siz konuşur, düşünür, rüyalar görürsünüz. Rüyalarınızı bazan anlatır, bazan saklarsınız. Kimi zaman sevişir, kimi zaman arkanızı döner uyursunuz. Yine de geceler birbirine benzer. Aynı yorgan altında hayata dair konuşur, bir sigara yakıp tavana doğru üflersiniz. 

Sonra biri suskunlaşır. Bazan da diğeri. Akşam yemekleri sessizlik içinde yenir. Aynı şakaya gülmez olursunuz. Eldivenler unutulur. Anahtarlar kaybedilir. Çamaşırlar makinede bırakılır. Bir izmarit düşüp parkeyi yakar. Duvarda sıvaların döküldüğü yerde şekilsiz bir delik açılır. Rüyanızda saçlarınıza paslı firketeler takmaya çalıştığınızı görüp ağlayarak uyanırsınız. Bunun ne kadar korkunç olduğunu hiç anlatamamaktan korkarsınız. Hiç anlatamazsınız. 

Sonunda bir gün anlarsınız ki ölmüşsünüzdür. Çünkü hep ölünür. Kimi zaman yavaş yavaş, kimi zaman birdenbire. 

Tolstoy haklıdır. Her aşk raylarda biter.

1 comment:

Can said...

Sevgili hocam, yaşama dair büyük aşk duyan Tolstoy’un hayatı da maalesef raylarda bitiyor.